26 Nisan 2012 Perşembe

İLLUMİNATİ ; AYDINLANMIŞ GAVATLAR

                                         


Selam çokbilmiş.

Şimdi bu başlığı görünce ''Ayhh yine illuminatiee, ay bayıldım yanee,dünyaya dönün biraz yeaa'' triplerine gireceğini adım gibi bildiğimden sana çokbilmiş demeyi uygun buldum.

Hiç kıvırma, ölesin.


Aslında sana ve senin gibilere belli noktalarda hak verir oldum son zamanlarda. Çünkü heryerde ''illuminati şunu yapmaaşş, illuminati geçen yolda giden bi'  adamı vurmuuşş, illuminati kedilerin tüylerini traş edip kuyruklarını kesmieeşş, illuminati sitesi geri sayım yapıyo olum hepimiz ölcez lanet olsunn......''  gibi şeyler fink atar oldu. Adamın ayağı kaysa ''lan bu muzu illuminati koydurmuştur kesin buraya anassına satıyım'' diyor.


Bugün TTNET Arena'da Galatasaray'ın 30 şut, Fenerbahçe'nin 5 şut attığı bir maçta Fener'in 2-1 kazanması da İlluminati işidir zaten anasını satayım.


Olum sen iyi mısın? Çocuk musun? Şizofren misin, paranoyak mısın, gelgitler mi yaşıyosun olum sen? Hayatın anlamı nedir söyleyebilir misin? Mutluluğun resmini çizebilir misin? Deli falan mı dürtüyor seni anlamıyorum ki.


Az sakin ol koçum. Az kendine gel. Git şekersiz bi kahve falan iç. Makineye attığın tişörtün çekmesini İlluminati'den bilme artık.

Eyvah! Son umudumuz Ajdar da mı.....
Şuan İlluminati ile ilgili öyle şeyler var ki internette, youtube'da, kafayı yersin anasını satayım. Tam bir bilgi çöplüğü var anlayacağın. Öyle bir çöplük oluşmuş ve bu üstteki çöplük altta kalan gerçekleri öyle bir kamufle etmiş ki, kimse elini alta sokup gerçekleri bulamıyor veya bulmaya bile tiksinir olmuş.
Çünkü insanların kafalarını bir konu hakkında en başta saçmalıklarla doldurursan, insanın beyni o saçmalıklarla öyle meşgul olur ve o saçmalıkların gerçekliğine öyle inanır ki, o konu hakkındaki gerçekleri ne kadar anlatırsan anlat, insanları asla buna inandıramazsın. Çünkü kafaları o konu için dolmuştur artık. O konu hakkında başka açıklama duymak istemezler.
Şartlanmışlardır.

bir fotoya güldürürler, diğeri de ciddiyetini yitirir
İşte bu onların istediği şeydir çokbilmiş. Senin beynini istedikleri konuda,istedikleri şekilde doldururlar. ''Her gizli örgüt açığa çıkmaya mahkumdur'' demiş Amerikalı bir yazar. Çok da doğru demiş, al bunu Face'inde paylaş yani o derece.


Neden böyle demiş peki?


Gerçekten her gizli örgüt öyle veya böyle, er veya geç deşifre oluyor, açığa çıkıyor, isimleri duyuluyor. Çünkü dünyada sadece kötü insanlar yok depresyon stayla kardeşim, iyi insanlar hep varoldular ve hep de varolacaklar. Bir insana yapılan kötülüğe herkes senin gibi korkakca bakmıyor, bakmadı, bakmayacak da. Amerikan başkanı John F. Kennedy öldürüldükten sonra hiçbir üst düzey isim bu olayı araştırmadı, kimse ''alla halla olum adamlar başkanı öldürdü, polis bile soruşturma yapmıyo bunda bi kıllık var'' demedi. New Orleans Eyalet Savcısı Jim Garrison hariç. O davayı tek araştıran üst düzey insan.

Neden?

Çünkü bu adam 'iyi bir adam'. İşte tanım bu kadar basit. Şair ayaklarına girip, mutluluğun resmini kelimelerle çizmeye gerek yok, bu basit tanım her şeyi açıklamaya yeter de artar bile.

Nokta.


Dünyada iki tür insan var bebeğim ; biri iyi, diğeri kötü. Ezop Masallarındaki gibi yani.
Tabi bunların da alt kategorileri mevcut. Örneğin mesela; iyi insanın da, kötü insanın da iki çeşidi var, biri zeki, diğeri angut. Zeki adama bunları anlatmaya bile gerenk yok aslında, o zaten öğrenmeye açtır, araştırır, sorgular, cevap bulmaya çalışır. Angut da hergün kız peşinde koşar, internetin feyse girmekten başka şeyler için de kullanıldığını bile bilmez, çevresine elit görünecem diye ''böyle komplo teorileriyle uğraşamam ben'' ayaklarına yatar, umursamaz ergen triplerine girer, kızların yanında bambaşka bir centilmen olur ve kızlarla ilgilenmiyomuş tribine atlar,5 dakika sonra gider evde arama motoruna ''paris hilton frikikleri, paris hilton o biçim frikik'' gibi şeyler yazar, ateistlik artık modern dünyanın yeni dini olduğu için ateisttir, veya ateistliğe sıcak bakar, güzel mesajlar yollar, dedesinin yanına gelince Allah'ın adını ağzından düşürmez.

İşte bunlar angutların ta kendileridir.


Durun lan sinirlendim yine bak, emmi ilacım. Ohh,tamam rahatladım.

Neyse.

Senin kafanı gerçek konularda saçmalıklarla doldururlar demiştik. Çünkü, ''madem afişe olduk, bari kendi kontrolümüzde afişe olalım'' mantığına sahipler. Akıllıca ama, haklarını verelim şimdi.


Yani adamlar diyor ki ; ''Ulan bizi artık duydular, bunun tv'si var ( tv onların elinde,ama hiçbir zaman hepsine sahip olamazlar bunu da unutma genç), interneti var. Madem olan oldu, biz de halkın arasındanmış gibi görünen uşaklarımıza yaptıralım bu işi. Zaten açığa çıkmış olan gerçekleri de söylesinler, fakat diğer söylediği şeyler bizim onlara aşılamak istediğimiz şeyler olsun. Yani adamlara 100 şey söyle, 99'u doğru olsun, o diğer 1 tanesinin doğru olacağına zaten kendilerini şartlandırır insanlar, ve sorgulamadan inanırlar. Daha sonra 98 doğru, 2 yanlış söylenir, daha sonra 97 doğru, 3 yanlış.. Böylece yavaş yavaş insanlara inandırmak istediğin şeyleri empoze edersin. Sonra bir bakmışsın 100 şeyin 100'ü de yalan. Tamamen bizim istediğimiz kıvama gelirler.''


Örneğin mesela; şu  '' illuminati.org  ''

Neymiş site geri sayım yapıyormuş, sayım bittiğinde kıyamet kopacakmış,herkes ölecekmiş. Ve işin uyuz tarafı ne biliyor musun, buna inanan sığırlar var. Lan olum sen nasıl bir koyunsun Allah aşkına ya, ya da her neye inanıyorsan onun aşkına. Lan sende beyin adına hiç mi bir esinti yok. Nohut kadar bile olsa beyin sahibi değil misin olum sen?


Bir de siteye öyle bir arka plan falan yapmışlar ki, sanarsın beş dakika sonra bilgisayarın bile siteye dayanamayıp çökecek anasını satıyım. Geri sayımda bir bok olmayınca siteyi kapattılar tabi, yerine şunu açtılar ;  http://7december.org/



Sayfa boş gibi görünüyor ama değil. Sayfaya tıklayıp sürüklediğinizde bir yazı beliriyor. Yeni sitemizi yüklüyoruz, yoldaşlarımız güncelleyecek, dijital dünyada analog olmayacaz. Tüm ideallerimizi kurtaracaz falan filan. Sayfa sekmesine baktığınızda da Wake up human race yazıyor, '' uyan insan ırkı''  yani. Ya olum bi'  yürü git bak bana küfür ettirme şimdi.


Olayı ne bu ve bu gibi sitelerin biliyor musun, yaptıkları her site fos çıksın da sen illuminati gibi şeylere inanma diye evladım.
 ''eee geri sayım bitti bi pok olmadı yeaa, yalan işte olom onlarr heheheyy'' tribine gireceğini biliyor bu adamlar, tam da bu yüzden yapıyorlar işte koçum. Senin bu şeyler hakkında kafanı abuk subuk, saçma sapan şeylerle dolduruyolar. Böylece sen de artık bunun bir safsata olduğuna inanmış oluyorsun sevgili koyuncum. Aferin sana. Devam.



Bu konu hakkında Habertürk bile yayın yapmış ya ; http://www.haberturk.com/gundem/haber/672552-illuminati-neye-hazirlaniyor  çüşünüz artık.

Alınız bir başka haber ;  http://www.haber365.com/Haber/Illuminati_Sayaci_Durdu_Yeni_Sifre_Cikti/


Ulan bir kere az mantıklı olalım senle gel ;

İlluminati diye gizli bir örgüt olsun,ve bu abiler dünyayı yönetsin. Ve hiç üşenmeden gitsinler,bir site açsınlar ve ''bakın dünyanın sonu bu tarihte gelcek '' desinler.
Ya bunun misali bile saçma salakça anasını satayım. Adamlar dünyayı insan olmadan nasıl yönetecek olum, kıyamet kopup herkes öldükten sonra?

Jerry olmadan Tom kimi kovalayacak ?

Sonra Ajdar olmadan bu müzik sanayisi nasıl dönecek?

Sabri gibi futbol efsaneleri olmadan kim maç izleyecek anasını satayım? Dünyaya futbolu sevdiren başka kim kalacak?


Şimdi Allah aşkına biraz mantıklı ol, ve böyle şeylere gözünü seveyim inanma ya, yeter anasını satayım her yerde var bi  manyak. Hadi, aynı zekada olmalıyız..


İlluminati'yi hayal ürünü gibi gören koyun arkadaşlarıma şunu söyleyeyim; bu örgüt kurulduğu zamanlarda resmen var olan bir örgüttü. Yani nasıl şuan Kızılay var, ne bileyim Yeşilay var, Kabakseverler Anonim şirketi var, işte bu adamlar da o zaman o şekilde resmi bir kurum, kuruluş, örgüt, cemiyet ya da neyse işte, ondandı. Vikipedi'de bile var ;  http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0lluminati
al...



Şimdi bu adamlara bir girelim. İlluminati denilen bu gizli cemiyet 1 Mayıs 1776'da kuruldu. Türkçe'si Aydınlanmışlar demektir. Kurulduğu dönemde Avrupa'da oldukça büyük bir kilise baskısı vardı. Papa amca tüm bilimsel gelişmelere karşıydı, ve bilimsel çalışma yapanları ya halkın önünde astırır ya da daha yumuşak davranıp ev hapsine falan aldırırdı.

Tıpkı ARAGON' ların AROG' lulara yaptığı gibi yani.
                                   
Papa'ya rağmen bilim yapan adamlar da vardı tabi, ama onların da çoğunluğu asılınca, adamlar gizlice toplanmaya başladılar. Ve bu örgütün adını ''İlluminati'' koydular.
Şimdi bildiniz mi İlluminati kimdir, nedir..


Şuanki amaçları ise; dünyanın tek hakimi olmak, tüm dinleri ortadan kaldırmak, ulusları vatanseverliği falan ortadan kaldırıp  ''tek bir dünya devleti'' kurmak. Ve buna da ''New World Order'' yani  ''Yeni Dünya Düzeni'' diyorlar amcalarımız.


Bunların ataları da  I.Haçlı Seferi'nden tanıdığımız Tapınak Şövalyeleri' dir.

Bu pampişler I.Haçlı Seferi'nde Süleyman Tapınağı'na girmiş ve orda iki şey bulmuşlardır ;


1. Kral Süleyman (Peygamber ve İsrail Kralı) 'ın hazinesi.

2. Kabala.


Hz. Süleyman, dünyaya gelmiş ve gelebilecek en zengin insandır. Onun hazinesi, dünyanın tüm hazinelerinin tamamıyla eşdeğerdir veya fazladır. Bugün İlluminati'nin, masonların falan sahip oldukları bu zenginliklerin kaynağı işte bu hazinedir. Dünyayı yönetmek için bir maddi, bir de manevi şeye sahip olmalısın zaten. Maddi olarak sahip oldukları en büyük güç; Para.


Kabala ise bir kitaptır. İçinde şeytanlar ve cinler, fizik kuralları, metafizik olaylar gibi birçok mistik öğe vardır. Şeytanlarla ve cinlerle nasıl iletişime geçilir, fizik kurallarıyla nasıl oynanır, metafizik şeyler nasıl oluşturulur gibi çok ayrıntılı bilgiler mevcuttur bu kitapta.

Ama her eline alan okuyamaz, Muallim Naci'den seçme şiirler yok içinde anasını satayım. Bir kodla yazılmıştır. Dünyayı yönetmek için gerekli manevi güç de budur işte onları için; Kabala. Şeytanlar ve cinler.

güldürürken düşündürmek böle bişey galiba

İşin tekniğine azcık girecek olursak ;

İlluminati'nin bugünkü yönetim şekli piramit biçimindedir.


Şekilde gödüğümüz gibi yani. En üstte 10 kişiden oluşmuş, ''asil aydınlanmışlar'' bulunur. Bunların altında 300 kişilik bir alt grup vardır ve yukardaki 10'lunun aldığı kararların görev dağılımını yapar. Yapılan görev dağılımı sonunda da, bu kişilerin altında bulunanlar görevi daha küçük dağılımlara ayrırır ve finanse ederler.
Bu büyük piramitte dünyanın en büyük bankacıları, bankerleri, politikacıları, petrolcüleri, tv sahipleri gibi çok zengin insanlar bulunur.

Mason olmanın bile şartı zengin olmaktır zaten, bir de şu piramitteki adamların zenginliklerini düşünün.
Bu adamlar yılda bir kez toplanır ve hedefledikleri tek dünya devletini kurmak için planlar yapar, kararlar alırlar.

Toplandıkları yerler haritalarda, GPS'lerde, hatta uydularda bile görünmez. Toplantılarında takma isimler kullanırlar. Örneğin kurucuları Adam Weishaupt'un takma isim olarak Spartacüs'ü kullanmıştır.



Örneğin mesela kimler mi vardır bu piramitin içinde ;

                                             David Rockefeller. Ve Rockefeller Ailesi.

Gördüğünüz üzere nefes almayı bile zor becerebilen, gudubet mi gudubet bir adam. Maymun kırması.

                                               David de Rothschild. Ve Rothschild Ailesi..

Tipine bakınca evsiz mevsiz sanarsın angutu, ölçülemeyecek derecede büyük servete sahip insanlar bunlar.


                              Mayer Amschel Rothschild. Rothschid Ailesi nin kurucu babası.


                                             Walter Rothschild. Yukarıdaki hıyarın oğlu.

                                                           Nathaniel de Rothschild.

Şuanki velihatları bu gavatların. Allah'ım sen günah yazma da, ''bu nası tip lann'' bunlardaki çirkinlik babadan oğula geçen bir saltanat anladığım kadarıyla.. En büyük mirasları çirkinlikleri.

                                                                      Bill Gates.

He yavruma benim, nasıl da masum bakmış.

Şu dünyanın en zengin adamı olarak gösterilen sığır var ya, bu o işte. Amma ve lakin, şu yukarıda gördüğünüz o Rockefeller ve Rothschild'lar var ya, bu sümüklü onların evinde uşaklık falan yapabilir anca.

Zaten en zenginler sıralamasında asla Rockefeller ve Rothschild' ları göremezsiniz. Onlar zaten klasman dışıdır bu konuda.

İşte bu ve bunun gibi über zengin adamlardır o piramittekiler.


Hedefledikleri tek dünya devletine ulaşmak için oldukça zekice bir planları vardır ; Böl, parçala ve yönet. Şair burada ne demek istemiş? Neden bölüp parçalıyor? Fatmagül'ün suçu ne?


Yıllar ilerledikçe ülke sayılarının arttığını farketmişsinizdir zaten. Sürekli bir ülkeler bölünüyor, sürekli yeni yeni ülkeler çıkıyor. Ulan 50.000 nüfuslu ülkeler var anasını satayım. Yenibosna'nın bir sokağında 1 milyon insan var hehehe.


Peki neden böle yeni yeni ülkeler icat olunuyor, şu yüzden ciğersiz;

Bir ülke ne kadar küçük olursa, onu yönetmek o kadar kolay olur. Bir ülkeden ayrılıp,kendi bağımsızlığını ilan eden bir ülke, hayal ettiği ülkesini yapılandırmak için borç almaya mecburdur. Kimse Rockefeller değil anasını satayım ''hadi devlet kuralım,bende para var zaten'' desin. Borç alır ve borçlanır. Ayrıldığı ülkeyle artık düşmanlardır. Hiçbir ülke ''severek ayrıldık,en azından dost kalalım'' olayına falan girmez yani di mi. Bu yüzden o ülkeyle düşmandır artık, ve onun müttefik ülkeleriyle de dümandır. E peki n'oldu?  Ülkeyi kurdun, birkaç büyük ülke seni tanıdı, hadi diyelim birsürü ülke tanıdı, tanıştınız kaynaştınız,birbinize çay demlediniz,kurabiye ikram ettiniz, peki sonra? Ne yaparlar biliyor musun anacım, parçalanış,ufak ve yutulmaya hazır bir lokmaymışsın gibi seni hamm yaparlar..


İşte böle manyak adamlar yapar bunları hem de.
Ne koyar ha  hehehe.

Hedefledikleri tek dünya devletini kurmak için her ülkeyi küçük parçalara ayırırlar.


Al bak sana Büyük Ortadoğu Projesi adı altındaki tek dünya devleti hedefine bir adım daha yaklaşma projesi.

Al bak İsrail bayrağı ne diyor?
Yukarıdaki mavi çizgi Fırat Nehri'dir, aşağıdaki ise Nil Nehri. Yani bu adamlar ''Fırat'tan Nil'e kadar olan torpaklar bizim anasını satayım, orası bize vaad edildi ehelehey'' diye bas bas bağırıyorlar. Artık kim vaad etmişse bu toprakları onlara..


İşte toprak paylaşımı böyle adamların. Tabi tüm bunların genel bir adı var  '' Yeni Dünya Düzeni''.
Sonra ''Yeni Dünya Dini;New Age yani Yeni Çağ var. Varoğlu var.


Bu adamlar tüm bunları yaparken, bizim uslu koyunlar gibi hiç ses çıkarmamamız için de çalışıyorlar tabi. Örneğin mesela bizleri her gün zihin kontrolüne tabi tutuyorlar.


İşte bu resmin daha gelişmiş halini düşünün. Nedir o?

Televizyon.


Michael Jackson ne demişti panpa?

''Bu dünya toplu hipnozun etkisi altında, ve özgür olabilmemizin tek yolu televizyonumuzu kapatmak.''

Koskoca Michael Jackson laf olsun torba dolsun diye sölememiştir di mi bunları.

İnsanı birşeye inandırmanın en etkili yollarından biri, onu defalarca kafasına kakmaktır. Benimsetmek istedikleri şeyleri nasıl ve neyle defalarca kafana kakarlar?

Television my baby, television.


Banu Avar'ın ağzından televizyon

Televizyonla seni, olmak istedikleri kişiye büründürüyorlar. MTV yıldızları ve Hollywood filmleriyle de bunları pekiştiriyorlar. Sonra bir bakmışsın, tüm dünya aynı şeyleri sevmeye, aynı şeylerden nefret etmeye, aynı şeylere gülmeye, aynı şeylere kızmaya başlamış. Ahlak kuralları, etik değerler kaybolmuş. Vatanseverlik, milliyetçilik kalmamış. Her şeye evrensel boyutlardan, evrensel menfaatler için bakılmaya başlanmış. Senin bir Amerikalı'dan, İranlı'nın bir İngiliz'den farkı kalmamış. Böyle bir ortamda kim tek dünya devletine hayır der ki?

Zaten her şey ve herkes evrensel, devlet de evrensel olsa nolur ki di mi?


Biz birbirimize kenetlenir ve ayrılmazsak, karşımızdaki düşmanın kim olduğunu, nasıl bir sistemi olduğunu bilirsek, zafer kaçınılmazdır zaten. O yüzden kendinize güveneceksiniz önce. Birlik olmanın gücüne güveneceksiniz. İnandığınız şeylere güveneceksiniz.
Onların da en büyük korkuları bu zaten ; bizim birlik olmamız. Bu yüzdendir ki dünyayı ulus devletler diye bir safsatayla paramparça ettiler ve aman birleşmesinler diye sürekli savaştırıp durdular.


İşte bu yüzden, ''ben bunları öğrendim de nolüyö ki, ben napabilecem yıaa öffpss'' triplerine girme.  Bu tür insanlardan nefret ediyorum yemin ederim. Sen gerçek bir gerizekalı potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorsan sana yapacak bir şey yok zaten anasını satayım.


Sen bilirsen, o bilirse, şu bilirse, tornacı Müfit abi bilirse, mahallenizin bakkalı Necmi Abi bilirse, kapı komşun Güzin abla bilirse nolur, bu farkındalık çoğalır. İnsanlar gözünü açar. Heyecanla yakınlarına, tanıdıklarına anlatmaya başlarlar. Al sana kocaman bir insan topluluğu olduk.


Sen hele bi gözünü aç, hele bi sana düşeni yap, bak gerisi nasıl geliyor bebişim benim, yerim seni ben.

O yüzden ciğersiz, öğren, bil, araştır, sorgula ve en önemlisi anlat.


23 Nisan 2012 Pazartesi

SKULL&BONES VE ABD BAŞKANLARININ KAN BAĞI


Selamın aleyküm.

İşte sizlere sınavda soracağım, 90 puanlık sorulardan bir tanesinin açıklaması. Diğer 10 puan kompozisyon olacak.


Kimdir bu Skull&Bones? Ne iş yapar? Hangi takımı tutar? Aşk kaç beden giyer?
Hepsini ele alacaz şimdi.


Skull&Bones denilen bu cemiyet Yale Üniverstesi'nin Gavatatlık Fakültesinden çıkmıştır. Cemiyetin her toplantısında Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses dinlenir. Hep birlikte patlamış mısır yenilerek Fatmagül'ün Suçu Ne dizisi seyredilir ve bölümden çıkarımlar yapılır.

Tamam evladım kaynatma dersi, burayı dinle.


Skull&Bones cemiyeti gizli bir cemiyet olup, çoğu üyesi Yale Üniversitesi öğrencisidir. Toplantıları da yine Yal Üniverstesi'nin kampüslerinde yapılır.


Burası Skull&Bones' un eski toplantı yeridir, Yale Üniverstesi eski kampüsü. Toplantı geceleri, olay mahali tamamen boşaltılır. Çevrede in cin çift kale maç yapar.


Dünyayı yöneten küresel elit çetenin binlerce alt kolundan yalnızca birisidir. Yalnızz, bu örgüt sıralamada oldukça üstte yer alır. Çünkü Amerikan başkanlarını her zaman bu örgüt seçmiştir. Bir kişi hariç ; John F. Kennedy.
Her zaman kazalar olur..

Kennedy en sevdiğim başkan olup, yaptığı ve planladığı her şey bu küresel çetenin aleyhinedir. Amerikan halkının Lincoln ile birlikte en çok sevdiği başkandır Kennedy. 10 Amerikalı'dan 8'i sever kendisini. Çünkü ilk kez halkın istediği olmuş ve başkanlarını kendileri seçmişlerdir.


John F. Kennedy örneği bu cemiyete önemli birşey öğretmiştir, ''artık oy çalmak işe yaramayabiliyor, bu yüzden işimizi tamamen garantiye almamız gerekli'' mantığı. Nedir bu mantığın özü? İçinde hangi mineraller vardır bu özün? Alzaymıra iyi gelir mi?

suikast anı
Bu mantık şudur ;  ''Tek bir başkan adayı çıkarmak yerine, karşıdaki başkan adayını da kendimiz çıkaralım. Böylece galibiyetimiz kesin olsun.'' Nitekim öyle de yaptılar. Kennedy seçimine kadar her ABD başkanlık seçiminde Skull&Bones masonik cemiyeti üyesi olan aday için, rakibinin oyları çalınmıştır. Halkın genelinin hangi parti üzerinde yoğun olduğunu tespit eder ve eğer karşı parti üzerinde olduğunu saptarlarsa, kendi adayları için oy çalarlar. Çalınan oylarla kendi adaylarının başkan olacağı kesindir.


John F. Kennedy
                                                             
35. ABD başkanı John F. Kennedy ise, rakibi Nixon'un oy çalmasına rağmen seçimi tarihin en az farkıyla kazanmıştır. Peki nasıl izin verdiler böyle bir şeye? Vermediler ciğerim. Seçimde her zaman yaptıkları gibi, belli bir yüzdede oy çaldılar. Atıyorum %5 olsun, %6 olsun. Yine aynı taktiği uyguladılar. Fakat Kennedy öyle büyük bir oy yüzdesi almıştı ki, oy çalınmasına rağmen yine başkan olabildi.


Seçimlerden önce, bunun tarihin en çok farklı başkanlık seçimi olacağı konuşulurken, seçim sonrası tarihin en az farkı ortaya çıktı. Tüm Amerikan halkı şaşkınlıkla karışık bir sevinç yaşadı bu yüzden.


Peki John F. Kennedy ne kadar başkanlık yapabildi?
2 sene.
2. senesinde suikaste kurban gitti...


Yerine kim geçti biliyor musunuz?
Lyndon Johnsson
                                                               
Tescilli bir Skull&Bones üyesidir kendileri. Gülşen dinlemeyi sever. Demet Akalın ikinci favorisidir.
Kennedy'nin suikastinin ertesi günü, Kennedy'nin aldığı tüm kararları tersine çevirdi. Vietnam'dan çekilme ve savaş bütçesine ayrılan astronomik rakamları aşağı çekme projesi, Jonhsson'ın tersine çevirdiği kararlardan yalnızca ikisidir.


Onun yerine kim geçti biliyor musunuz?

 Richard Nixon
                                                                 
Tescilli bir Skull&Bones üyesi abimiz daha. Kendisi Kennedy'nin rakibiydi aynı zamanda. Yani bu adam için oy çaldılar, ama beceremediler. Ve aynı zamanda Kennedy'den önceki başkan Essienhower'ın yardımcısıydı kendileri. Ta o zamandan başkan yapmaya çok uğraşmışlar bu adamı anasını satayım. Ve istedikleri gibi at koşturdukları bu düzende, istediklerini de başa geçirmelerinden daha normal bir şey yoktur di mi..


Ama Watergate Skandalı diye bir olay patlak vermiş, ve bu soytarının karşı partinin senatörlerini dinlettirdiği ve yasa dışı birçok kayıt işine bulaştığı ortaya çıkınca istifa etmek zorunda kalmıştır.


Peki yerine kim geçmiştir?
Gerald Ford
                                                                 
Bu tipsiz amcamız da Skull&Bones ehlidir, mason olduğu da herkesçe malumdur. Cemiyetten kankası olan Nixon'a açılan davalar hapis yatmasını gerektirirken, bu Ford amca Nixon'a yapılan tüm suçlamaları düşürmüştür.


Yardımcısını söylesem inanmazsınız anam ;

Nelson Rockefeller
                                                               
Oy senin o dana büyüklüğündeki gözlüğüne kurban olurum ben, sevgi pıtırcığım benim.
O soyisimden sonra yorum yapmaya gerek var mı ?
Zaten bu herifin siyasi kariyerine bir bakın, adam ülke yönetmek için doğmuş anasını satayım dersiniz. Her şeyin içinde bu var. http://tr.wikipedia.org/wiki/Nelson_Rockefeller


Eğer bu cemiyetin üyesi olmayan bir başkan seçilirse, ya suikaste kurban gider, ya da suikaste kurban gider. İkisinden biri mutlaka olur yani. %50, % 50... Bana 1. seçenek daha cazip geliyo hehehe.


Zaten bu cemiyetin kurucusu George Washington'dur. Evet pampiş, bugünkü ABD'nin başkenti Washington'un ismi bu amcadan gelir, aferin.

George Washington amca
                                                         
Washington'un bu cemiyeti kurma amacı, tüm ABD başkanlarının seçilmiş kişiler olduğunu ve olması gerektiğini düşünmesidir. Ona göre kendisinde asil bir kan vardır, ve tüm ABD başkanları da bu asil kandan olmalıdır. Bu sapıkça öğretiyi nereden hatırlıyoruz panpalar? Evet doğru, Mısır ve İngiltere Kraliyet Ailesi.

Peki Washington amcamızın İngiliz olduğunu biliyor musun? Artık biliyorsun bebeğim.
Kendisi İngiliz Kraliyet Ailesinden gelir, ve kendilerinde asil kan olduğuna inanır bu gavatlar.
Bu yüzden böyle bir cemiyet kurmuş ve bu cemiyete kraliyet ailesinden akrabalarını yerleştirmiş, ve ülkenin yönetimini sadece bu ailenin yönetmesini emretmiştir.

Kendisinin zaten en üst dereceden mason olduğunu söylememe gerenk yok.

                                 
Al sana bir belge daha pampiş ;

Skull&Bones Hatırası
                                                 
Ortada eğilen adamın hemen solundaki amca kim biliyor musun hacı?
George Herbert Walker Bush. Yani baba Bush. Kendisi tescilli bir Skull&Bones üyesidir.

Al sana tescili de burda ; 


Ol rayt ?


Skull&Bones üyeleri tüm servetlerini de bu cemiyete bağışlarlar, birçok gizli cemiyette olduğu gibi. Ki çocuklarının babalarına ters gitmeye bi tarafları yemesin. Böylece hem aile içinden biri yine başkan olur, hem de ailenin öğretilerine harfiyen uyarlar.


Amerika'nın kurulduğundan bu yana savaş grafiği hiç değişmemiştir. Hep üzerine koyarak gider. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tam 50 ülkeyi bombaladı Amerika. Peki neden?

Lan sığır da olsan aklına şu sorunun gelmesi lazım;
''Hiç mi bir Amerikan başkanı farklı görüşte olmamış bugüne kadar?''
''Hiç mi bir Amerikan başkanı savaşa karşı çıkmamış, savaşmayı reddetmemiş?''


Sığır olsan dahi bu sorular aklına gelmiştir di mi, aksi takdirde sen sığırdan öte sığırcısın, ve moronsun. Net.
İşte bu yüzden, şuanki başkan Barrack Obama dahil, tüm Amerikan başkanları birbirleriyle akrabadır. Hepsi aynı kanı taşımaktadır. İnandırıcı gelmediyse şuraya bir göz atabilirsiniz.


George Bush ve Barrack Obama kuzendir canlar.
''Biri siyah biri beyaz nasi olüyö abüü'' diye bir soru geçtiyse o zeki beyninizden, sizden zekisi yoktur zaten. Devam edin.


Yani 17. yüzyılda yaşayan Thomas Hickley hem George Pusht'un hem de Barrack ObaNa' nın atasıdır.

                        İşte iki gavat kuzen. Hık demiş birbirlerinin burnundan sümüğüyle düşmüşler.


Bu arada acayip güldüm, Bush puştunun dangalaklaık resimlerine şurdan bakabilirsiniz hehehe.

Dur  dayanamıcam ;
Bu herif spastik diyorum, inanmıyosunuz
Gelelim fasulyenin yararlarına.                                      
                                                             Kraliçe Victoria                                                           
Kraliçe Victoria, Amerikan İç Savaşı'na taraf olmuştur. Amerika'nın yaşadığı isyanlarda, halk ayaklanmalarında kendisinin birebir parmağı vardır.

Albert Pike
Halkı isyana teşvik etmekten ve vatan hainliğinden suçlanan Albert Pike, bu telkinleri Kraliçe Victoria'dan aldığını söylemiştir. Kraliçe, kendisine bizzat mektuplar yazmıştır, ki yıllar sonra bu mektuplara ulaşılmış, filmlere konu bile olmuştur.


Kraliçe'nin bu savaşa destek verme amacı neydi acaba?
Abraham Lincol'ün başkan seçilmesi olabilir mi?
Ya da kendilerini dinlemiyor oluşu?

Abraham Lincoln
Lincoln ''köleliği kaldırmayı'' vaad ederek başkan seçildi, ve kaldırdı da. Ama güneydeki devletler kölelerin iş gücüyle para kazandıkları için, kısa bir süre özgürlüklerini ilan ettiler ve Lincoln'ün köleliği kaldırmasının burada geçerli olmadığını söylediler. Böylece Amerikan İç Savaşı başladı.

Ve Kraliçe Victoria güney tarafını destekledi bu savaşta. Bölünmüş bir Amerika daha zayıf olacaktı çünkü. Abraham Lincoln farklı bir adamdı çünkü...

Ama hacı, o da suikaste uğradı.


Bu olay, Abraham Lincoln'ün ya kraliyet ailesinden olmadığını, ya da onlardan fakat,  kararları kendisinin aldığını gösterir.Öyle veya böyle o da suikaste uğradı.

Fakat onlardan olması kuvvetle muhtemeldir, çünkü başkanların soy ağaçlarında Lincoln de gösterilmekte bugün. Ayrıca suikasti yapan John Wilkes Booth, Lincoln'ü vurduktan sonra  ''Hainlerin sonu böyle olmalı''  diye bağırmıştı.

Öyle veya böyle kraliyet ailesinin hakimiyeti devam etti.


Peki Amerikan başkanları Kraliyet Ailesinden olduğuna göre, bu adamlar başka kimlerle akraba? Kraliçe Elizabet'ten tut Winston Churcill, Godfrey de Bouillon'a kadar tüm kraliyet ailesi.


Godfrey de Bouillon kimdi pampişler? I.Haçlı Seferinin liderlerinden bir tanesi. Ve Kudüs ele geçirilince, Kudüs Krallığı'nın başına geçen hükümdardır kendileri. Tarih 1099.


Kudüs'te milyonlarca Müslümanı katleden, ve o toprakların mutlak hakimi olduklarını söyleyen Godfrey'nin torunları bugün hala aynı topraklarda, aynı şeyleri yapmaktalar.
Yukarıdaki resimlerde gördüğün üzere bir maymun kırması olan Bush ve yardakçıları yine aynı topraklara girdi yıllar sonra. Ortadoğu insanlık tarihinin en eski yerleşim birimdir, ve tarih boyunca kralların, devletlerin en çok ele geçirmek istedikleri topraklar olmuştur. Bu yüzden Ortadoğuda savaş tarih boyunca hiç bitmemiştir.


Yani tarih boyunca dünyayı yöneten insanlar hep aynı aileden, aynı kan bağından gelmiştir.
Bizler liderlerimizi kendimiz seçtiğimizi sanıyoruz. Eğer öyleyse neden sürekli aynı ailedeki insanlar lider oluyor?


Demokrasi bir araçtır derler ya hani, çok doğrudur. Demokrasi, senin kendini yönettiğini sanman için çok güzel bir araçtır. Sonra '' işte bu adamı ben başkan seçtim'' diye etrafta gülücükler saçarsın. Gözünü açıp bi etrafına baksan, neler döndüğünü anlayacan da, yookk, sen şuan Kızlara kur yapmakla meşgulsun, Kafası sadece çıkarı olan şeye çalışan bir virüs gibisin. Çünkü seni böyle görmek istiyorlar ve böyle yetiştirdiler.


Ya peki hiç mi dikkatinizi çekmedi anasını satayım, Amerikan başkanları arasında hep baba-oğullar var. Osmanlı tahtı mı olum bu, ne habire babadan oğla geçiyor?. Roosevelt'ler baba-oğul başkan, Bush'lar baba-oğul başkan. Bush'la dönemin senato başkanı kuzen, Bush' la Obama kuzen. Bu ne anasını satayım bütün senato tren yapıyo..


Peki bu aile çok iyi kalpli insanlardan oluştuğu için mi kendilerinde lider olma zorunluluğu hissediyorlar? Aa tabbe laan, bunlar var ya bunlar, acayip derecede iyi insanlardır, her cumaya giderler, senede 100 cami yaptırırlar, nerde aç insan var onların yanındadır bunlar, tüm insanlığa Cengiz Kurtoğlu albümleri dağıtırlar, kızım olsa hiç düşünmem veririm, o derece yani.


Bakınız size Skull&Bones ve ABD'nin kurucusu George Washington' nın bir sözünü söyleyeyim ;

'Kızılderililer, Beyazlardan toplu yıkımdan başka bir şey görmeyi hak etmeyen vahşi hayvanlardır. Kurtlardan pek farkı yoktur, en sonunda her ikisi de, biçim olarak farklı olsalar da av hayvanlarıdır.''


I.Haçlı Seferi'ne kadar giden bir ailenin düşünce yapısı budur işte, gerisini siz düşünün hacılar...

Masonik öğreti dünyanın her yerinde aynıdır, çünkü beynelmilel bir düşünce ve hareket sistemidir. I. Haçlı Seferi'nden sonra ilk kez dünyayı istedikleri gibi yönetibilir durumdalar. İmparatorlukları yıkıp yerlerine demokrasi kisvesi altında cumhuriyetler kurdular, böylece istedikleri ülkeye istedikleri kişiyi yönetici atadılar. Ve tüm dünya bu düşünceyi benimsedi. Çünkü kimse özgür olduğuna inananlar kadar köle olamaz.


İnsanların üzerine geçim sıkıntısını yükleyip, biraz da televizyonla uyuşturursan, kurduğun düzene kimse karşı çıkamaz...

Hadi eyvallah.