12 Ekim 2014 Pazar

YENİ OSMANLICILIK


Selamın Aleyküm.

Kısa birkaç kelam edeceğim.

Bildiğiniz üzre ben bir Osmanlı savunucusuyum. Fakat Osmanlı devlet sistemini savunmam, bugün batılı devletlerin de Osmanlı sisteminin geri gelmesinin kaçınılmaz olduğunu anladığını ve bu yüzden de bunu kendi kontrollerinde yapmak istediklerini bilmediğim veya bu konu hakkında konuşmayacağım anlamına gelmez. Ben kendi savunduğum şeyler hakkında bile farklı görüşlere yer veririm siz kafanızı yormayın, ama sen kendi savunduğun görüşün hakkında tek bir olumsuzluğa yer vermezsen, ne beni anlarsın; ne de başka herhangi bir görüşü.

Tabi ben Osmanlı diyorum, aslında konunun özü hilafet. Büyük İslam Devleti ve hilafetin kurucusu Osmanlı olduğu için Osmanlı diyoruz biz aslında.

Her neyse.

Hilafet kaçınılmaz ciğersizler. Bunu batı, senden benden daha iyi biliyor emin ol. Çünkü 100 yıldır bir fetret devri yaşıyor Müslümanlar. İslam aleminin başı, otoritesi yok. Bir birlik yok. Onca Müslüman ülkenin tam ortasına korsan ve terörist bir ülke inşa eden İsrail, yaklaşık yetmiş yıldır dört tarafı Müslümanlarla çevrili olmasına rağmen varlığını sürdürüyor. Nedeni çok basit, çevrelerindeki bütün Müslüman ülkelerin liderlerini kendileri atıyorlar.


Fakat aradan geçen 100 yılın sonunda, Müslümanlar fetret devrinden, sömürülmekten ve köle olmaktan bıktılar; bunun farkına vardılar. Ve bu farkındalık, öyle veya böyle bir tepkiyi getirecek. Bu tepki de birleşme olacak. O birleşmenin adı da hilafet olacak elbette.


Ve batı bunun farkında.
Bölgemizi ve insanımızı bizden daha iyi tanıyorlar.
Dünyadaki bütün Müslümanların hilafet istediklerini çok iyi biliyorlar. Bu yüzden de ''madem bu hilafetin kurulmasına engel olamayacağız, öyleyse kendi kontrolümüz dahilinde kurmalıyız'' gibi son derece mantıklı bir planları var.

Amma ve lakin;
Bidon kafalı olmayın. Damızlık olmayın. Dana gafalı olmayın. Kafadan bacaklı embesil hiç olmayın. Sırf batının böyle bi planı olduğu için; ''aha bak batılı emperyalist kapitalist devletler hilafeti istiyooouuuğğğğ!! O zaman biz karşı çıkıyoğuuuzz!!!!'' diyenler ve diyecekler var, bunu ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz.


Hilafet, bir savaş olmadan geri gelmeyecek. Bu savaş da elbetteki III. Dünya Savaşı. Birinci ve ikincisini gölgede bırakacak kadar büyük bir savaş. Ki bunların da alametleri, işaretleri var. Henüz bunlar gerçekleşmiş değil, ama yakın. Neyse olayı karıştırmayalım.


Şuan IŞİD denilen Amerika, İsrail, İngiltere ortak yapımı ''hilafet isteyiciler terör örgütü'' gibi birçok projeleri var bu adamların. Bu şekilde gelmesi kaçınılmaz olan hilafeti olabildiğince kötüleyecekler. Hilafet isteyenlerin hepsi, bu terör örgütlerini destekliyormuş gibi bir hava yaratılacak. İkinci bir Usame bin Ladin ve 11 Eylül vakıası olacak. ''Kafa kesen hilafetçi Müslümanlar'' başlıklı ve konulu birçok haber ve film yapılacak. Hatta bazı Müslümanlardan bile ''hilafet falan anca kan getirir, sömürücüler de bunu istiyo zaten'' gibi laflar duyulacak.

IŞİD Lideri kerata 
Ellerinden geldiğince hilafetten nefret edilmesini sağlayacaklar. Fakat sonunda bu plan da son kullanma tarihini tüketince, işte o zaman kendi kontrollerindeki hilafeti kurma çabasına girecekler. Ortadoğu'da özellikle Müslüman halkların yeterince darbe ve baskı gördükleri ve sonunda tamamen buna isyan edeceklerini bildikleri için, onları kontrol altında tutmaları gerek. Bunun tek yolu da hilafet.

Yüz yıl önce bu yüzden yıktılar zaten hilafeti. Çünkü hilafetin var olması, başa geçecek bir halifenin her an batılılara isyan edebilme potansiyelini barındırıyordu. Hilafet olduğu sürece İslam birliği devam etmiş olacaktı. Şimdi sakın ''lan işte bu yüzden hilafet olursa daha kolay sömüreceklerdi Ortadoğu'yu ! Halifeyi ellerine geçireceklerdi, böylece kolayca sömüreceklerdii!!'' falan deyip de Einstein'lık yapmayın nolur. Size bir Saddam Hüseyin örneği vereyim ben. Yıllarca bir CIA ajanıydı Saddam, Irak'ın başına Amerika'nın çıkarlarına ters düşecek bir şey yapmayacağı için geçirildi. Ama sonra ne oldu? Elindeki gücün farkına vardı. Ya da imana geldi deyin anasını satayım ahaha. Her ne olduysa, Saddam onların kontrolünden çıktı.

Pişt pişşt.. Amerika'nın kontrolünden çıkalım mı..?
İşte tam da bu yüzden yıktılar hilafeti. Hilafet dediğiniz şey öle Irak'ın devlet başkanı olmaya da benzemez, çok daha zor, çok daha ağır ve meşakkatlidir. Bu yüzden yok efendim batılılar Yeni Osmanlıcılık adı altında Ortadoğu'yu gene sömürecekler martavallarına kulak asmayın. Adamlar yüz yıldır babalarının malını sömüremedikleri kadar bu coğrafyayı sömürüyorlar zaten. Ve ellerinden geldiğince de Müslüman halkları birbirlerinden uzak tutmaya çalışacaklar. Bir sürü 11 Eylül ve Usame bin Ladin vakıası türetecekler.


Fakat bu sömürü nasıl bitebilir bana söyler misiniz?
Batılılar tek vücut olmuş, üstümüze yüklenirlerken ve biz paramparça iken, bu düzen nasıl bitebilir?
Ortadoğu'nun tek bir güç altında birleşmesinden başka hiçbir yol bu sömürüyü bitiremez.
Ve bu birleşmenin önüne bizzat kendi elleriyle koydukları engel de milliyetçiliktir. Ulus devlet kavramıdır. Milliyetçilik kavramını öyle bir yerleştirmişler ki, aradan yüz yıldan fazla süre geçmesine rağmen hala bu coğrafyanın birleşmesindeki en büyük engel bu.


Ve bu coğrafyayı birleştirecek şey güç de İslam Birliği'dir.
Askeri, siyasi ve ekonomik bir birlik..
Dünyanın en zengin yeraltı kaynaklarına sahip olan ülkelerin, bir çatı altına birleştiğini hayal edin..
Dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerinin tek bir askeri birlik altında birleştiğini hayal edin..
Tek bir yönetimi hayal edin.
Ve tıpkı Osmanlı gibi, tam 600 sene boyunca yıkılmayacak kadar sağlam bir devlet yapısı düşünün.


Yeni Osmanlıcılık hareketini başka taraftan anlarsanız, Amerika'nın oyunu bunlar hep dersiniz.
Bir de bu taraftan bakarsanız, kaçınılmaz bir zorunluluk olan hilafetin zaten geri geleceğini; bunun bir savaşla olacağını ve o savaşı kaybedersek zaten bir 200-300 yıl daha köle kalacağımızı; ancak kazanırsak dünyaya yeniden İslam Devleti'nin hakim olacağını anlamakta zorlanmazsınız.


Her şeye Amerika'nın oyunu gözüyle bakarak iyi ediyorsunuz elbette, fakat bu konuyu bile oraya bağlayan adamlar Türkiye'nin kurulması da bir siyonizm planıydı diyemezsin, anlatamazsın. Bağlı olduğun bağnaz gerçekleri sorgulamaya başladığında, olaylara daha farklı pencerelerden bakmayı da öğreneceksin ciğersiz, emin ol. Türkiye'nin de, bilhassa Ortadoğu'da kurulan ülkelerin de bugün bir ulus devleti olarak kurulması; siyonizmin bu yüzyıldaki en büyük amacı ve planıydı. Gerçekleştirdiler.
Ulus devletlerin ne ile sonuçlandığını haritaya bakarak anlayabilirsiniz
Şimdi sen bu ulus devlet projesini, yani yeni dünya düzenini bileceksin; amma ve lakin diyeceksin ki ''biz bağımsızlığımızı kazandık, yedi düveli yendik, dünyayı dize getirdik!'' Lan madem yedi düveli yenip bağımsızlığımızı kazandık, masa başında satılan ve geçen yazıda üzerinde durduğum bu kadar toprağımız nerede? Hilafet nerede? Doğal kaynaklarımız nerede?


Bu yüzyılın düzeni ulus devlet düzeni idi, bu düzen ve plan doğrultusunda da Osmanlı Devleti üzerinde elliden fazla devlet kurdular. O elliden fazla devletten yalnızca bir tanesi de Türkiye. Bu devleti kuran İttihat ve Terakki'nin amacı da zaten buydu başından beri. Bu yüzden amaçlarını gerçekleştikleri için tüm İttihat ve Terakkiciler bugün Hürriyet ve Vatan Kahramanları olarak tanıtıldı.


Unutmayın; bir devlet, bir halk bağımsızlığını ilan ederse; o dönemin düzeninin tamamen tersi şekilde bir düzene ve sisteme sahip olur. Ulus devlet düzeninin sahiplerine karşı savaşıp, onları yenip de bağımsızlığını ilan ediyorsan, bir ulus devlet kurmazsın. İslam Birliğini ortadan kaldırmazsın. 100 yıl devam edecek bir sömürü sistemine hiçbir şekilde el ayak değdirmeyecek bir statü kurmazsın. Eğer ulus devlet kuracaksan, neden ulus devlet düzenini getirmek isteyen adamlarla savaştın ki? Ki bugün de gördüğünüz gibi kurulan her ulus devlet, ki buna başta bizimki de dahil; bu ülkelerin açık ve seçik kölesidir. Süper güçler istemeden hiçbir şey yapamazlar. PKK gibi bir örgüt çıkarırlar, fakat kırk yıl boyunca bu ülkenin başına geçen kukla herifler bu olayı bitiremezler. Devlet kendi eliyle besler bu teröristleri. Devletin başında üç parti olur, fakat bu üç parti bu terörün başındaki köpeği asamazlar. Sonra da bugün ''neden asmıyon ip mi yok!!!'' derler.


Bir zamanlar Banu Avar diye bir kadını savunurdum ben, çok şey biliyor, güzel belgeseller yapıyor derdim. Fakat öğrendiğim ve gördüğüm şeylerden sonra farkına vardım ki, bu kadın da şuanki kendini özgür sanan kölelerden bir tanesi. Bağımsızlığını kazandığını sanan özgür görünümlü bir köle. Onun hakkında da konuşacam ileride.

Bu konu hakkında neredeyse her şey bir paradoks..


Hilafet hakkında uzun ve güzel bir yazı yazıcam yakında inşallah.
Açık olucak, seçik olucak. Geçmişi ve geleceğiyle konuşacaz hep birlikte.
Şimdilik sadece birkaç kelam etmek ve konuya aşınalık uyandırmak istedim.

Saygılar efenim..