4 Haziran 2013 Salı

GEZİ PARKI OLAYLARI



Ülke karışık.
Her kafadan da bir ses çıkıyor. Ben işin beynelmilel boyutuna değinmek istiyorum. Zira hala anlayamadığım bir şekilde tüm dünya bu konuyu bir numaralı gündem haline getirmiş durumda. İyi de bu denli bir ilginin sebebi ne?


Dünyada bu gibi olaylar neredeyse her ülkede, her gün yaşanıyor.

Ağaçları kesiyolar olayı değildi bu, zira ağaç sevgisi diye ayaklananların her biri çimlere basan, korulara işeyen, çam ağacı süsleyen ve mangal yaptıktan sonra çöplerini yerde bırakan insanlardı. Bu sadece bir patlama vesilesi idi.


Gezi Parkı olaylarının dünya medyasında nasıl bir yankı uyandırdığına hiç baktınız mı? Tüm dünyada Gezi Parkı olayları gündemin birinci sırasına oturmuş durumda. Türkiye'ye sadece bir Mtv yıldızı konseri olduğu zaman gelen ve haber yapan dünya basını, nedendir bilinmez, benzeri görülmemiş bir şekilde yakından ilgileniyor bu konuyla.


Başta Beyaz Saray, bu konu hakkında tam ''dört'' kez açıklama yaptı. Dış işleri bakanlarından, Beyaz Saray sözcülerine kadar. Örneğin ABD dış işleri bakanı John Kerry ; '' Gezi Parkı'ndaki göstericilere aşırı güç kullanılması konusunda çok rahatsız olduk, bu konuda kaygılıyız.'' diyor.

LinkLink

O yetmiyor bir de Ulusal Güvenlik Konseyi ve Beyaz Saray sözcüsü Laura Lucas açıklama yapıyor ;

''Görevlilerin itidalli davranmalarını bekliyoruz.'' diyor.


Sonra hızını alamıyor bir açıklama daha yapıyor ;

''Türkiye'nin uzun dönem istikrarı, güvenliği ve refahı için ifade, yürüyüş ve toplanma gibi temel haklarının güvence altına alınması gerekiyor.'' diyor.

LinkLink,

Fakat ilginçlik bu ya, Beyaz Saray kaptırmış gidiyor. Bir diğer Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney çıkıyor ve ;

''Eylemcilerin çoğu normal vatandaş.'' diyor.

LinkLinkLink

Fakat tabi bununla sınırlı kalınmıyor, bir de Beyaz Saray'ın resmi internet sitesinde Gezi Parkı olayları için bir imza kampanyası başlatıyor ;



Aha linkleri de burada ; LinkLinkLink


Ama dediğim gibi, dünya basınında garip şeyler oluyordu, işin içine Alman başbakanı Angela Merkel bile girmişti ve ;

''Hukuk devleti anlayışı, güvenlik güçlerinin her zaman orantılı güç kullanmasını gerektirir.'' diyordu.

LinkLinkLink

Alla hallaaa, Almanya'da her hafta sürüyle Türk öldürülürken gıkını bile çıkarmayan Alman başbakanı, nedense bu olayda ''biber gazı'' yiyenlerin yanında yer alacak kadar sevgi kelebeği olmuş durumda.


Afrika'da sömürüldükleri için açlıktan ölen milyonlarca insan için 5 saniyesini bile ayırmayan dünya basını, Gezi Parkı'nda biber gazı yiyen karnı tok, sırtı pek insanları birinci gündem maddesi yapıyor mesela ;


Gezi Parkı olayları ve dünya basınındaki haberler

Dünyanın dört bir yanına dağılmış bu haber. Ve youtube'daki haberler bile gördüğünüz gibi seksen bin civarında izlenmiş. Bunun tek sebebi olabilir, dünya medyası bu konuyu reklam yapmak istiyor. Dünyanın ilgisini buraya çekilmek isteniyor, çok aşikar.


Dünya basınında gezi parkı


LinkLinkLinkLink

Bakın bu olay ülkedeki solcu ve din karşıtı olanların veya hükumetin devrilmesini isteyenlerin düzenlediği son derece normal ve olağan bir gösteri olarak başlamış olabilir. Zira bunu hep yaşıyoruz. Hükumet karşıtı olanlar bir araya gelip, bu sık sık yaparlar zaten. Fakat her ne olduysa, bu olayın boyutu ''kahrolsun faşizm!!'' diye bağıran üniversiteli komünist gençlik seviyesinin çok ama çok üstüne çıktı. Zira işin içine dünya medyası girdi, beyaz saray girdi, Almanya girdi, göstericilerden bazılarının kıçına da cop girdi, giren girene yani..


Her nasıl ve her ne sebeple başlamış olursa olsun, artık iş o boyutta değil, bunu anlamak da zor değil gördüğünüz gibi.

Tabi bu, beni biraz daha derin düşünmeye teşvik ediyor aslında. Graham Fuller ismini duymuş muydunuz? Kendisi CIA yardımcı başkanı ve ABD devlet görevlisi. Senin benim gibi Türkçe konuşan bir Amerikalı amcadır bu. Ayrıca senden benden daha çok Türk tarihi ve İslam bilgisine sahiptir. CIA'in Türkiye sorumlusu olarak epeyce bir süre görev yaptı bu amca. Müslüm Gürses konserinde kendini jiletleyenler arasında bile görebilirsin yani bu amcayı, o derece entegre olmuştur buraya.


Kendisini aslında tanıyorsunuzdur muhtemelen. Biraz Kurtlar Vadisi patentli olmanız yeterli bu adamı tanımak için. Zira kendisini bize Aron Feller olarak tanıttılar.


Kendisi aktif bir şekilde ülke yönetimine müdahale etmiştir. Derin devlet diye tabir ettiğimiz adamların başında gelir kendileri. Ve son zamanlarda şöyle bir röportaj verdi ;


LinkLink
Yani ülkedeki sağ yeterince güçlendi, sol da güçlensin ki bir çatışma olabilsin gibi bir mesaj veriyor kendisi, bunun başka izahı falan yok. Sanane anasını satayım bizim ülkemizdeki sağdan soldan. Sağa sola bulaşma anasını satayım.


CIA başkan yardımcısı Türkiye'ye sol lazım diyor ve bir süre sonra da ciddi bir sol başkaldırı oluyor ülkede. İlginç şeyler bunlar tabi. Lan bi kere de şu ülkedeki CIA ajanlarına, Amerikan üslerine karşı ayaklanın anasını satayım.
Neyse.


Devam edelim, aranızda Madonna'nın Gezi Parkı olayları hakkında ne gibi bilgisi ve ne gibi bir ilgisi olduğunu bana izah edebilecek olan var mı?


Kendisi çok mu demokrat?

İnsanlara bu kadar çok mu değer veriyor?

E İsrail'in zulmü altında inim inim inleyen Filistinliler kendisi için insan grubuna dahil değil mi?


Michael Jackson gibi dünya barışı ve kardeşlik için şarkılar mı söylüyor, yoksa elitler için kabalist şarkılar mı?

Sahneye yalnızca bir takım mesajlar vermek için çıkan, sahnede resmen porno film çeken, İsrail'e aşığım diyen bu kadın, dünyadaki hiçbir katliam üzerinde durmazken, biber gazı yiyenlerin yanında oluyor, tuhaf doğrusu..


Yazılarında, yorumlarında ve her yerde  ''Madonna illuminati'nin kontrolündeee, insanlara bir şeyler empoze etmek için çalışıyoooo!!!!!!!!!!!  ''   diyenler, yaptıkları her klipteki tek gözü ve iç içe geçmiş iki üçgeni millete göstererek kendini aynştayn sanan gavatlar, neden bu gibi şeylere de kafa yormazlar...? Kadın ülkemize gelip Hristiyan ayini yapıyor, dinler arası diyalog propagandası yapıyor aynı embesillerden çıt yok.


Çünkü onlar için direniş demek, Rihanna'nın kıçındaki ve Lady Gaga'nın meme ucundaki tek gözü millete göstermekten ibarettir. Bu siyonist sembolleri gören herkesin ilahi bir şekilde aydınlandığını falan zanneder bu gibi at gözlüklü embesiller.


Sanarsın Rihanna'nın kıçındaki siyonist işaretini görünce, artık Mc Donalds'tan yemeyecek, Converse giymeyecek, Hollywood filmleri seyretmeyecek insanlar. Lan sen adamların kurduğu düzenin tek taşına dokunmamakla kalmayıp, onları finanse etmeye devam ederken, kliplerdeki tek gözü, piramiti görsen nolacak olum? Telepatiyle mi kurtaracan dünyayı anasını satayım.


Tamam sakinim.

Filistin'deki insanlar ekmek almak için pasaport ve vize göstermek zorunda iken, Arakan, Çeçenistan, Suriye ve Türkistan'daki insanlar katledilirken, dünya basını bunları asla haber yapmaya değer bulmaz. Fakat bizim Gezi Parkında toplanan birkaç bin insanın reklamı tüm dünyada bomba etkisi yaratır.


İyi de neden?

Tilda Swinton ; '' Sevgili dünya vatandaşları, şuan polis İstanbul'da, hükumeti protesto eden vatandaşlara şiddetle saldırıyor.''


Bruce Wills ; ''Herkes bilsin. Türkiye'de basın çalışmıyor. İnsanlar sokaklarda ölüyor mu? Türkiye acı çekiyor. Bunu tweet'leyin ; dayangeziparkı.''



Ashton Kuthcer ; ''Barışçıl protestolar polisin baskısına dönüşüyor.''


Josh Duhamel ; ''Düşüncelerim ve dualarım Türkiye ile.''


Moby ; '' Aklım ve umutlarım protestocuların yanında. Dayanışma için birazdan tencere ve tava çalabilirim. Erdoğan ve Akp'nin gerçekten kulak veriyor olmasını ümid ediyorum. Türkiye demokrasidir, teokrasi değil.''


Sevgilim Miranda Kerr ; ''Dualarım Türkiye için.''


Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey de destekçiler arasında ;



Şimdi tüm dünyada ölüm, katliam, açlık ve sömürü tarihin en yüksek seviyesindeyken, bu kadar ünlü ağzını bile açmıyorken, nasıl oluyor da üç beş insanın ''biber gazı'' yemesine bu kadar büyük bir destek kampanyası başlatıyorlar?


Bi de içimizdeki oryantalistlere sorayım ; Lan şerefsizler, Esed yüz bin insanı katlederken ''adamlar kendini savunuyo abiii''  diyorsunuz, Suriye devlet güçlerinin kendi halkına füze atmasına sesiniz çıkmıyor, fakat size ''biber gazı'' sıkılınca bütün dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. Siz şerefsizliğin sözlük anlamısınız. Hemen söyleyeyim de, ben sıksınlar falan demiyorum anasını satayım. Dünyada devlet eliyle insanlar katledilirken, bizdeki biber gazına neden katliam muamelesi yapıyorsunuz diyorum. Önce ona bir tepki koyun, sonra buna da tepki koyun. Bi de iki bardak çay koyun.


Suriye'deki rejime karşı çıkanlar terörist oluyor, fakat Türkiye'deki rejime karşı çıkanlar vatanı için direnen kahramanlar oluyor öyle mi?


Suriye'de devlet ekmek fırınlarına ambargo koyarken, şehirleri yerle bir ederken, Rus-Amerikan savaşı uğruna tüm ülkeyi ve halkını katlederken, kendi halkına havan bombaları atarken, Esed ''kahraman'' oluyor, bizde polis biber ve portakal gazı sıkınca ''katliamcı'' oluyor öyle mi?

''kahraman'' Suriye ordusu, evdeki çocuklara kahramanca saldırırken 
Tekrar söylüyorum; polis gaz falan sıksın demiyorum anasını satayım, aksine bıraksınlar adamlar yürüsün bence. Şuan bu yazıyı yazarken arka sokaktan tencere tava sesleri geliyor zira. Hep böle olsun, gelin canımı yeyin lan keratalar sizi. Kedi canınızı sizin.


Bir de olayın sahtecilik ve yalan pazarlama tarafı var.

Mesela, Aylin isimli bir genç kızın, panzer altında kalarak öldüğü haberi tüm sosyal medyada ve Chp'lilerce defalarca tekrarlanıyor.


Fakat sonra işin aslı ortaya çıkıyor ;

LinkLink,
Chp'li Adnan Keskin bir öyle bir böyle


Ve unutmayın, bu kadar yalan haber en son yapıldığında sonucu 28 Şubat olmuştu. Ve hatırlatayım, o zaman yürüyenler de ''biz vatanımız için yürüyoruuuuuzzzzz''  diye yürüyorlardı. Fakat siyonizmin ekmeğini yağlamaktan başka bir bok yapmadılar. Olayı yürümek ve eylem yapmaktan yukarıya götürmeyin.

28 Şubat manşetlerinden
Tamam tepkini göster, ama baktın bu kalabalık önü alınamaz bir şekilde saçmalamaya başladı, oradan uzayıp gerçekleri de konuş.

çevreci ağaç aşıklarının cami sevgisi
Link
Ağaç sevgisi yüzünden sınava gidemeyen ''halk'' ile kavga ettiler
Ağaç sevgisi için şantiyeyi yaktılar



Şunu unutmayın ; bir yerde büyük bir kalabalık varsa, o kalabalıkta mutlaka ve mutlaka koyun psikolojisi vardır. Kendilerine katılmayan halka bile savaş açabilirler gördüğünüz gibi. Yani olay sadece karmaşadan ibaret olur. Ama iyi niyetliler olsun, ama kötü. Mutlaka bu olaylar çıkacaktır her zaman.



Çok değil, daha birkaç sene evvel tüm dünya medyası sürekli olarak aynı şeyden bahsediyordu hatırlarsınız ; Arap Baharı.


Dünya basınına göre Arap halkları özgürlükleri için ayaklanmıştı ve bu en doğal haklarıydı. Zira her haberde ayaklanan özgürlük savaşçılarının nasıl yaralandıkları, nasıl öldükleri falan gösteriliyordu. Ve bu insanların çoğu gerçekten de özgürlükleri için ayaklanan insanlardı. Fakat eninde sonunda sonucu Amerika'nın ve İsrail'in istediği gibi oldu.


Kısacası batı medyası bu direnişin arkasındaydı. Ve bu direnişlerin çoğu da bire bir ''sosyal medya''dan örgütlenmişti. Şuanki dünya basını da ne gariptir ki yine eylemcilerden yana. Bu olayın bu derece büyük bir olay olarak tüm dünyaya yayılması ise ayrı bir bilmece.

Fener Rum Patriği ne diye bu olaya destek vere ki la?

Ve şunu söyleyeyim siz ciğersizlere, bu olaylarında içinde bulunacağı bir ''bilderberg'' toplantısı yapılacak yakın zamanda. Daha sonra AB ve ABD müzakerelerinde tartışılacak. Ne garip di mi.. Tüm dünya bizim ağaç sevgisiyle yanıp tutuşan sevgi dolu vatan aşıklarımızın yanında olmak için elini taşın altına koyuyor..

Aytunç Altındal ; Bilderberg yapılacak


Türkiye aşığı İsrailliler
Tabi bazı at gözlüklüler de ''ben ilk defa bu kadar zeki insanı bir arada gördüümm, millet koyun değilmiş yaa, bunu Arap baharıyla karıştırmayın amaa, onlar siyonistler tarafından kullanıldıı, biz özgürlük için....''  diye yazılar yazar.

keşke birkaç ölüm olsa da şöle güzel bir haber yapsakkkk
Sanarsın bu yürüyüşten sonra hepsi artık bilinçli bir millet olarak Amerikan ve İsrail mallarına savaş açacak, dünyayı sömüren güçlere karşı tavır koyacak. Lan orada yürüyenlerin %70'i ya yürüyüşten önce, ya da sonra Mc Donalds'ta karnını doyurmuştur, onda sonra da Amerikan malı tişörtleri kirlendi diye üstlerini değiştirmiştir. Sen bu milletin gerçekten koyun olmadığına inanmak istiyorsan eğer, millete yıllarca ülkeyi sömüren ''Koç ailesi''ne karşı da bir yürüyüş yapmasını öner. Eğer Koçların, Doğanların, Burla biraderlerin ve bu ülkeyi perde arkasında kalarak sömüren nice ailelerin aleyhinde bir yürüyüş görürsem, işte o zaman bu halkın koyun olmadığına inanırım, ve ben de en ön safta olurum.


Lan bu ülkede yıllarca bir numaralı siyasetçi olan Süleyman Demirel'e bu gruptan tek kelime çıktı mı? Kendisi bu ülkenin bir numaralı vatan hainidir. Dış ülkelerle neler görüştüğünün belgeleri bile mevcutken, neden kimse bu adama karşı ayaklanmadı? Şuanki hükumet Amerikan hükumeti de, bundan öncekiler asla taviz vermeyen vatanseverlerin hükumetleri mi idi?


Demirel neden mason olduğunu ve Amerikalılarla yaptığı kriptoları gizledi?
28 Şubat'ı neden yaptı?
Ecevit ve Bahçeli Apo'yu neden asamadı?
Kenan Evren neden Rockefeller'den özel tebrik aldı?
Koç ailesi neden Rockefeller ailesiyle Türkiye'de doğum kontrol için milyar dolarlar harcıyor?
28 Şubat paşası Çevik Bir'in Yahudi olduğu neden hiçbir kanalda yer almadı?
Koç ailesinin Erbakan hükumetini devirmekteki rolü neden konuşulmuyor?
Ahmet Necdet Sezer neden masonlara bu ülkeye yaptıkları hizmetlerden dolayı tebrik mesajları gönderdi?
Mesut Yılmaz kime ve neden ''hemen çektiriyorum efendim yasayı merak etmeyin'' dedi?
Muhsin Yazıcıoğlu'nu kim öldürdü?
Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?


Ha burada kimseyi de savunmuyorum. Demek istediğim şu ; Bu ülke her zaman bir vatan haini tarafından veya vatan hainlerine başkaldıramayan korkak işbirlikçilerle yönetildi. Bundan sonra başa geçen kişinin doğru dürüst biri olacağı garantisini bana kim verecek? Erbakan gibi bir adam çıktığında, bu ülkeyi tarihinin en büyük ekonomik kalkındırmasını yaşattığında, bu sokağa dökülenlerin aynısı ''kahrolsun şeriaaaaaattttt''  diye bağırmadı mı?


Fakat Apo'yu asmaya cesaret edemeyen, ama meclisteki türbanlı kadına ''defol buradan, haddini bildirin şuna'' deme cesaretini gösteren Bülent Ecevit'e sonsuz saygı ve hürmet beslemediler mi?


Demek ki o sokakta yürüyen insanların umursadığı şey ülkenin sömürülmesi, özgürlük veya bilmem ne değilmiş arkadaşım, hiç bana laga luga yapma, sıçtırtma bi tarafına. Amaçları gerçekten o olsaydı ilk durakları Koç ve Doğan malikaneleri olurdu.


12 Eylül darbesinde de gençlerin haklı bir sebepleri vardı yürümek için, hepsi de vatanlarını kurtarmak için yürüdüklerine inanıyorlardı. Fakat William Wallace'ların zamanı değildi artık, dünyada inanılmaz bir merkezi otorite vardı, Amerikalı abiler vardı, Kenan Evran gibi hizmetçiler vardı.


Ayrıca bu ayaklanmanın Suriye ile savaşın kabul edilmemesinin hemen ardından olması da ilginçtir. Yarın bir gün yetkililerden, başbakanlardan, AB'den konuyla ilgili birinci ağızdan açıklamalar duyarsanız, işte o zaman bu işi kimlerin kullanacağını hep birlikte anlarız.