24 Aralık 2014 Çarşamba

INSIDE DİRİLİŞ ''ERTUĞRUL''


''Bir milletin uyanışı'' başlığıyla tanıtıldı dizi.

Okullarında batı tarihini okuyarak ve ona hayran bırakılarak büyüyen bir nesil vardı. ''Yunanı denize döktük'' deyip, tüm eğitim sistemini Yunan tarihine hayran şekilde temellendiren bir sistem vardı. Batının kendi uydurduğu yalanları, kendi doğruları olarak kabullenen bir nesil yetişti böylece. Kendi tarihlerini öğrenemeyen, hatta kendi tarihine düşman olarak yetiştirilen bir nesil ortaya çıktı.

Aristo'ları, Socrates'leri öğrenirken; Ali Kuşçu'ları, Akşemseddin'leri, Molla Gürani ve Molla Hüsrev'leri, Lagari Hasan Çelebi'leri unutan bir nesilden elbette kendi tarihini bilmesini veya sevmesini bekleyemezsiniz.


Bir milletin kendi tarihine nasıl düşman edildiğini, bizzat yaşayıp öğrendik. Şimdi bir millet tarihiyle nasıl barıştırılır, tarihini nasıl doğru öğrenir onun adımlarını atıyoruz. İçinde bulunduğumuz zamanın değerini anlamamız gerek. Bizler, okumamız ve öğrenmemiz doksan sene boyunca yasaklanan gerçek tarihimizi, kendimiz öğrenme fırsatına sahip olacağız.


Tarih kitapları, diziler ve filmler ile tarihinden uzaklaştırılan ve koparılan; ondan sonra da batı medeniyetine tutunmaya çalışan ve böylelikle arafta kalan bu millet, şimdilerde arafından çıkma gayretinde.


Bu yüzden bu gibi projeleri desteklemeyi ve onların reklamını yapmayı, insanlara tavsiye etmeyi kendime bir görev addediyorum. Diğer önemli nokta da, elbette proje üretmek. Bu yüzden ya da üreteceğiz, ya da üretenleri destekleyeceğiz. Bizler yalnızca tüketici olamayız. Batı medeniyetinin bize dayattığı yalnızca tüketici birey olma güdüsünü kırmadıkça, üretmeyi asla bilmeyeceğiz. Bu tutkulu ve batılı yaşam tarzının yan ürünleri olmaktan çıkmaya başladığımız gün, inandığımız ve savaştığımız şeyleri hatırlayacak ve onlara geri döneceğiz.


Diriliş Ertuğrul dizisinin oyuncu ve yapımcılarının bazı yorum ve röportajlarını sizlerle paylaşmak istiyorum bu yazıda. Bazı yorumlar var ki çok hoşuma gitti gerçekten. Bunun dışında dizinin yapım aşamasından çekim aşamasına kadar oldukça güzel detaylar var röportajlarda.


Röportajların yanı sıra bu gibi etkileyici sahneler de var dizide elbette. Sahneler, sözler ve mesajlar gerçekten çok kaliteli. Yukarıdaki; ''Allah bir yiğit çıkarır ve İslam alemini birleştirir. O yiğidin evlatları da Konstantiniye'yi de fetheder, Kudus'ü de alır, Mekke ile Medine'ye hizmet de eder.'' mesajından başka, zikir sahnesi de oldukça etkileyiciydi.


Hoşuma giden başlıca röportajlar şöyle;




Dizinin yapımcısı Mehmet Bozdağ, dizinin tüm aşamalarını ve ekibi anlatıyor;



Oyuncuların görüşleri;




Serdar Gökhan'ın; ''Batı özentisi olarak yetişen neslimize...'' diye başlayan bu konuşmasını mutlaka tavsiye ederim;


Kaan Taşaner;

Dizi setinden;

Dizinin youtube sayfası şurada; Link

Takipçilerime tavsiyemdir; biz Çarşamba akşamları Diriliş Ertuğrul'dayız.

Tabi televizyon denilen şeyin bir beyin uyuşturma aracı olduğuna inanan biri olarak, size izlemiyorsanız televizyon izlemeye başlayın demiyorum. Bu benim tarzım değil. Lakin gidip de saçma salak Amerikan çakması diziler ve yarışma programları yerine, açın bu gibi şeyleri izleyin. Ama televizyonla aranız pek yoksa, bundan sonra da olmasın zaten boş verin. Yalnızca tercihinizi aldatma temalı, kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan dizi ve yarışmalarından yana değil; bu gibi bir şeyler öğretebilen ve ilham veren yapımlardan yana kullanın. Tavsiyemdir.

Selamlar canlar..