13 Mayıs 2012 Pazar

BİLİNÇALTI MEYDAN MUHAREBESİ VOLUME I


Herkese Ankaralı Turgut' tan selamlar getirdim, hepinizi gözlerinizden öpüyor ;
Turgut Babaaaaa yiiiihhhaaaaaa
Önümüzdeki günlerde Lady Gaga ve Eminem ile düet yapacakmış bizim Turgutcan, teklif de bizzat kendilerinden gelmiş, klibi de James Cameron çekeceğimiş. Ayrıca Angelina Jolie, Brad Pitt' ten ayrılıp Turgut Abimizle evlenmek istemiş fakat bizim Turgutcuk  ''Ben yuva yıkan nerkek olamam bacım, var git yoluna...''  diyerek bu teklifi reddetmiş.

Bu önemli anektodtan sonra konumuza yönelik birkaç adım atalım hacı.


Ben bütün bu meseleleri araştırıp, etrafıma anlatmaya çalışırken hep  ''lan televizyondan mı hipnoz olcaz, hiçbi etki yapamaz anasını satıyım '' gibi koyuncul yorumlarla çok karşılaştım. Zira insanlar kendi kararlarını her zaman kendilerinin verdiklerini zannetmekteler, ama yanıldıkları ise çok açık.


Aslında ilk doğduğun andan itibaren insanoğlu bir kaidenin içinde vasıfsız bir esir gibidir. Biraz Matrix'ane bir konuşma oldu ama, bu tam anlamıyla gerçek.

Bir köle olduğun gerçeği Neo..
Çevrendeki insanlar her zaman senin giyiminde, kuşamında, konuşmanda ve fikirlerinde etkili oldu. Bunu kültürle karıştırma ama, kültür dediğimiz şey zaten olması gereken bir şeydir. Benim burada bahsettiğim konu ''seni kendi kültüründen yozlaştıran bir çevre''.


Etrafındaki insanlara biraz daha elit görünecem diye  hiç olmadığın bir kişilik biçiyorsun kendine. Etrafındaki insanların da oynadığı bu oyunu evirip çevirip kendine uyarlamaya çalışsan ona tamam diyebilirim, fakat sen, kendini oyuna uyarlamaya çalışıyorsun.


Ve aslında tüm bunların en önemli etkenlerinden bir tanesi de, ne yazık ki herkesin sahip olduğu, ses ve görüntü çıkışı yapan bir kutu ; televizyon. Michael Jackson' ın bir sözünü tekrar hatırlatmak istiyorum ;

''Bu dünya toplu hipnozun altında ve özgür olabilmemizin tek yolu ''televizyonumuzu kapatmak''. ''


Michael Jackson' ı  tanıdığımdan bu yana, söylediği her sözün, yaptığı her hareketin bir anlamı olduğunu keşfetmiştim. İşte bu söz de o anlamlı sözlerden bir tanesiydi. Hatta belki günümüz insanına verilebilecek en anlamlı ve önemli sözlerden birini söylemişti  MJ.

Ve haklıydı, tüm dünya bir bilinç yönlendirme testine tabi tutuluyor televizyon vasıtasıyla. Güce sahip insanlar bu güçlerini bizim tamamen etkisiz elemanlar olmamız için kullanıyorlar. Gerçekleştirmek istedikleri yozlaşmayı medya yoluyla çok daha hızlı, ve çok daha etkili bir şekilde yapabiliyorlar artık.

Ahlak kurallarımızın değiştiğini, eskisinden çok daha farklı olduğunu inkar edebilir misin?

Çocukkenki ahlak kurallarıyla şuanki ahlak kuralları arasında bir uçurum olduğunu inkar edebilir misin?

2 yaşından itibaren televizyon izlemeye başlayan bir çocuğun, izlediği şeylerden hiç etkilenmediğini söyleyebilir misin?


Şimdi şöyle bir soru sorayım sana hacı, zaten filmlerde, dizilerde hatta çizgifilmlerde bile yeterince cinsel içerikli sahne varken, bir de sana bilinçaltı mesajlarıyla cinsellik aşılanırsa, kişiliğinde nasıl bir değişiklik olur?

''Yea nolecak hacuu bırak yeaa yepbaaaaaa hiyyaaaaaa ehe ehe leeeyyyy :):):)''    diyen moronların var olduğuna dair her türlü iddiaya girerim anasını satayım. Ama şimdilik durun, henüz saldırmayın onlara, hele bi deliller sunalım, ve bu delilleri kafalarına kafalarına sokalım.


Mesela aklıma gelmişken söyleyeyim, küçükken babalarının yanında saygıda kusur edemeyen çocuklara bakıyorum şimdi, babasının yanında küfür eder, sigara, içki içer olmuş. Babasının yanında bacak bacak üstüne atar, cinsel sahneler izlemekten hiç çekinmez olmuş.

kaynım bana kaydı!
Doğru muyum?
Siz hiç şahit olmadınız mı yani?
Bence hepiniz şahit oldunuz, hatta onlardan biri de kendinizsiniz belki..


Eskiden televizyonda sadece bir öpüşme sahnesi çıksa bile, aile içinde izlendiği için hemen kanal değiştirilirdi. Hele daha cinsel bir sahne olmasın, derhal başka birşey izlenmeye başlanırdı. Ve bu güzeldi bence. Çünkü insan annesinin babasının yanında cinsel içerikli şeyler izlemekten utanmalı bence, çünkü ben hep utandım, hala da utanıyorum..


Ama şuanki durum hiç de öyle değil ciğersiz. Artık öpüşmeyi bırak yatakta sevişilen sahneler bile rahatlıkla ve sıfır utanç duygusuyla aile içinde izlenir durumda.


Peki neden?

Çünkü bir insanı sürekli aynı durum içinde tutarsan, sonunda mutlaka buna alışacaktır. Sonunda mutlaka buna adapte olacaktır. Ve artık tüm bunlar ona normal gelmeye başlar ve asla yadırgamaz durumda olacaktır. Bundaki en büyük etken ne sen de biliyorsun hacı, tabiki televizyon.


Evet bu küçük girizgahtan sonra konumuza doğru giden bir otobüse atlayalım ve son durakta inelim, orası varmak istediğimiz yer olacak..

Öncelikle bizim şu Amerikan kırması, gerzek ötesi dizilerimizde başlayalım;

Şimdi başımıza Umutsuz Ev Kadınları diye bir şey musallat ettiler.


Afiş bile çıldırma sebebi anasnı satayım

Ulan sadece fragmanlarını izlemek bile beni çıldırtıyo, ne zaman bitecek bu fragman diye saatten gözümü alamıyorum anasını satayım. Yahu bu ne gerizkalı, ne salak, ne malak, ne çakma bir dizidir yarabbi ya. Olum biz ne zaman bu kadar Amerikalı olduk lan. Ne zaman bu kadar çakma insanlar olduk abi ya. Neden sen kendin ürettiğin, kendi beynini çalıştırarak elde ettiğin bir diziyi halka sunmuyorsun da, elin Amerikalısının yaptığı, bizim kültürümüzle uzaktan yakından alakası olmayan bir diziyle insanların karşısına çıkıyorsun.


Ulan bu dizideki olayları al, adını  ''Darbeli Matkap''  koyup sinemaya sok, tüm azmış ergenlerin izleyeceği bir film olmazsa bir şey bilmiyorum.

Şu dizideki tüm başrol oyuncuları, tüm o evli kadınlar ve adamlar birbirlerini aldatıyor lan. Evli, 65 çocuk babası bir adam, gidiyor karısını her gün başka bir kadınla rutin olarak aldatıyor, kadın o 65 çocuğu evde kendi çişlerini yapmaya mahkum edip, herifin tekiyle 18'lik kız gibi sevişmeye gidiyor anasını satayım. Ve bu dizideki her oyuncu için geçerli.


Bu dizi hakkında daha fazla konuşmak bile beni delirtiyor. Şu diziyle ilgili konuşmak bile zaman kaybıyken, izlemeyi tahmin bile edemiyorum..


Gelelim şuan epey revaçta olan bir diziye, ki bu yüzden bu önemli. Şuan en çok izlenen dizilerden bir tanesi bu, ki ben de izliyorum yani. İzliyorum ama yapılan tüm hataları, tüm propagandaları, verilmek istenen mesajları senin gibi  ''dizi oloom bu altında bişey aramaycann, tek amaçları sanat yapmak yiiihhaaa :):):)''  triplerine girip, görmezden gelmiyorum. İzlediğim her sahneyi iyice inceliyorum, burada ne demek istemiş olabilir diyorum. Tabi olayı paranoyağa bağlamaktan falan da bahsetmiyorum, şimdi bazılarınız  ''sen de her şeyin altında bişey arıyosun ''  falan diyor. Ben bir şeyin altında bir şey aramamak için o kadar çok uğraşıyorum ki, burada öyle bir mesaj yoktur  diye kendi kıçımı o kadar çok yırtıyorum ki, inan bana senden daha tutarlıyım bu konuda. Ama bazen öyle sahneler, öyle konuşmalar çıkıyor ki, altında bir şey olmaması imkansız anasını satayım.


Örneğin mesela ;

Bu dizi de tamamen aldatma üzerine yapılan bir komedi..


En komik bulduğum karakter olan Selahaddin. Adam evli, eşşek kadar (iki ş ile) bir çocuğu var, ve düzenli olarak karısını aldatıyor. Her bölümde bu aldatma olayının ne kadar komik, ne kadar sevimli olduğu gösteriliyor. Adam da kadın da bu durumdan en ufak bir rahatsızlık duymuyor, aksine bunu çok eğlenceli birşey gibi görüp, izleyiciye de aynen bu mesajı veriyor. Biz de buna  ''ya adam ne komik yaa hehehehehehe:):):)'' gözüyle bakıyoruz. Yani siz bakıyorsunuz, ben değil ehehe.


Beyaz nişanlısını kapı komşusuyla aldatır...


Çağatay en yakın arkadaşları dahil, gördüğü tüm kadınları yatağa atmak ister...


Emir, ev arkadaşı dahil herkesi yatağa atmaya çalışır ve hergün başka bir kızla uyanır...


Dizide geçen gün  ''hadi bir an önce sevişelim bence, aaa sevişmicek miyiz''  gibi bir konuşma da vardı, ki bu konuşmayı önemli kılan, bunu yanındaki kıza, yani ev arkadaşına söylemiş olması.


Bakın sadece şu cümleye bakıp da bir yargıya varmadım dizi hakkında, hatta bu cümle dizide olabilir bile dedim. Ama dizinin tüm bölümlerinde cinsel içerikli konuşmalar ve sahneler varsa, ki var, o zaman altında her şeyi arayacaksın arkadaşım.


Cinsellik hayatın içinde var, tabiki dizilerde de olacak, buna tek bir lafımız yok zaten. Ama tüm dizi bu konu üzerineyse, işte o zaman söyleyeceğimiz çok şey olur arkadaşım. Olmayan da zaten anadan doğma koyundur. Net.


Yine şu herifin tek derdi bir kız bulmak, bir ilişki yaşamaktır..



Şu herif geçen aynen de şunları söyledi mesela ;  '' bizim bu Orçun'u milli yapmak lazım. Bi ho ca lazım, var mı senin tanıdığın bi kadın da şu çocukla bi şey etsin, çocuk milli olsun....'' Ve bunu Orçun' un babasına söylüyor anasını satayım. Lan ben evde bu sahneyi izlerken ailemin yanında utandım anasını satayım.


Bu ve bunun  gibi binlerce örnek verebilirim bu dizi hakkında da. Dizi tamamen cinsellik üzerine yapılmış bir komedi dizisi, tamamen.. Hani şu diziden cinselliği kaldır, yemin ederim oynayacakları tek bir skeç bile kalmaz. Dizide herkes birbirini aldatıyor, başka da bir şey yok.


Ayrıca dizi içinde çekilen dizide ''tam anlamıyla bir  doğu düşmanlığı propagandası.'' var,  tam anlamıyla.. Şöyle hassas bir dönemin içindeyken, ülke neredeyse ikiye bölünüyorken, sen tut yaptığın dizide doğulalara hakaretler savur. Yok ''doğulular anlamaz, doğulular zaten öle kaba saba konuşur, konuşmaları bile komiktir, adetleri saçmadır''..  gibi cümleleri ağzından düşürme. Aynen böyle konuşmalar var dizide.


Üstelik bu dizi çıkalı daha birkaç ay olmasına rağmen televizyon dizi ödüllerinde tam 5 tane ödül aldı.
Neden?

Çünkü bu ödüller Yalan Dünya dizisinin başarısından çok, bu diziyi reklam yapmak için verildi. Lan daha çıkalı ne kadar oldu da bu kadar ödül veriyosunuz anasını satayım. Çünkü bir dizi bu kadar çok ödül alırsa, o dizinin reklamı en iyi şekilde yapılmış olur. Tüm bu ödülleri aldığını duyunca hemen o diziyi izlemek istersin, ödüller çok iyi referans olur senin için.


Bakın şuan her dizide mevcut bu aldatma ve cinsellik, hatta hat safhada. Hangi dizilerde vardı aldatma ve cinsellik ;

Aşk-ı Memnu
Yalan Dünya
Yaprak Dökümü
Bir Çocuk Sevdim
Öyle Bir Geçer Zaman Ki
Muhteşem Yüzyıl        
Ve tüm Fox dizileri
başta olmak üzere daha benim aklıma gelmeyen bir sürü dizi. Zaten sadece 1 tane dizi izliyorum anasını satayım, kendimi dizilerden falan olabildiğince uzak tutmaya çalışıyorum, size de tavsiye ederim.


Şimdi '' diziden mi etkilenez yeaa bırak sen de swh swh aahahahahahaa'' falan diyenler olacaktır,
bak bi uzmanlar ne diyormuş ;

1. http://www.egitimhaberim.com/rehberlik-psikoloji/diziler-aldatma-ve-siddeti-normallestiriyor-h7190.html

2. http://www.medyafaresi.com/haber/34878/televizyon-ihaneti-gordum-dizilerde-aldatma-neden-tutuyor.html

3. http://karliovahaber.com/yazarlar/tv-dizileri-ahlak-bozuyor-mu.html  bakın bu abimiz aynen benim gibi yaklaşmış olaya, takdir ettim keratayı ehehe


4. Bakın Nihat Hatipoğlu abimiz neler diyor ;  Tıkla ve gör..


Çok doğru söylüyorsun Nihat Hocam, her zamanki gibi yine çok doğru söylüyorsun..


Yazıyı okumayan veya okuyamanlar için küçük kesitler aktaracam yazıdan ;

'' Televizyonlardaki dizi filmlerin bir kısmına dikkat ediyor musunuz? Hangi tema üzerine kurulmuş. Taşıdıkları mesaj ne? Konuları ne? -İstisnalar olmakla beraber- Söyleyeyim:

Ya amcasının veya dayısının eşini yoldan çıkarmaya çabalayan onursuz yeğen, ya aynı kıza âşık olan iki kardeş, ya çocuğunun tedavisi için iffetini satışa çıkaran çaresiz kadın, ya kardeşinin eşine göz diken rezil kardeş, ya arabada saldırıya -tecavüze- uğrayan kadın, ya son derece pespaye ve berbat tecavüz sahneleri, ya kaynanasının kuyusunu kazmaya çabalayan gelin, ya gelinini kovmak için bin bir entrika tezgâhlayan kaynana, ya her gün bir sevgili değiştirirken evli kadınlarla da gayrimeşru ilişki yaşayıp bunu övünerek anlatan ahlaksız delikanlı, ya gayri meşru ilişki yaşadığı kadının kapısına kadar gelip kapıyı çalan ve kapıya dayanan, kapıyı zorlayan arlanmaz genç, ya bir taraftan babaya diğer yandan da evladına kur yapmaya çalışan erkek avcısı kadın veya benzeri bir pespayelik. ''  

Her bir kelimesine imzamı basarım..

Senaristlerimiz  ''ben bir dizi yapacaksam mutlaka cinsellik ön planda olmalı, çünkü herkes azmış vaziyette, gün bugündür''  düşüncesi taşımakta çünkü. Şimdi hiç bana anlatmayın  yok  ''dizide gerçekler işleniyo bi kereeeee '' ,   yok  ''hayat bu herşey olabilir bi kereee, o da hayatın içinde bi kereeee''  falan. Hiç anlatma.

Fok balığı gibi konuşmayı da bırak yavrum.


Peki şu açıdan gireyim olaya; biz çocukken masallarla, hikayelerle büyüdük di mi, evet. Peki bu masalların, hikayelerin konuları, başlangıçları ve bitişleri nasıl olurdu ; kötüler kaybeder, iyiler kazanır. Buraya kadar tamam mı hacı?
Aferin tosuma, devam edelim.


Peki neden sürekli bize bu konuları gösterirlerdi ciğersizler?
Neden o masallarda cinsellik, aldatma falan olmazdı?
Neden sürekli iyi insan olma konuları işlenirdi?
Neden Adriana Lima bu kadar güzel?


Çünkü çocukların bilinçaltlarına iyiliği, kötünün kaybettiği ve iyinin kazandığı duygusunu aşılamak için. Okunan masallar bile çocukların üzerinde bu kadar etkili oluyorken, bir de hem görsel hem de sesli bir hikayeye maruz kalmak nasıl etkiler sen hesapla ciğersiz.


Peki bakış açımızı tekrar değiştirelim. Neden tüm bu yüksek reytingli dizilerin hiçbirinde dini hiçbir simge, hiçbir konu, hiçbir olay yok?

Neden tüm bu yüksek reytingli dizilerin hiçbirinde türbanlı bir kadın yok?

Neden tüm bu yüksek reytingli dizilerin hiçbirinde dinine çok bağlı bir karakter yok?

Neden tüm bu yüksek reytingli dizilerin hepsi ateist gibi yaşayan, elit zenginler etrafında dönüyor?

Neden olum neden? Neden lan?


''Çünkü batıda yok heheleleleleyyyy :):):)'' 

Siz ne ara bu kadar batılılaştınız olum?

Siz ne ara bu kadar kendi kültürünüzden uzaklaştınız ?

Kendi kültürünüz ne ara bu kadar sıkıcı gelmeye başladı size ?


Dizilerin her bölümünde adeta bir moda defilesine tanıklık ediyoruz hacı. Aşk-ı Memnu ile dikkatimi çekmişti bu benim. Bihter abla her bölümde 10 farklı kıyafetle görünürdü. Şimdi Yahşi Cazibe' deki Simge ve yanındaki dişi sığır aynı şeyi yapıyor mesela. İzlerken  ''ulan bunlar hiç mi  bi tişört bi pantalonla çıkmazlar ya''  diye düşünüyorum anasını satayım.
Bihter abla ve bir moda defilesi tadındaki elbisesi
Bu da kurduğu her cümle bir geri zekalılık ürünü olan Simge hanım
Bir de tüm komedi dizileri gerzeklik üzerine kurulu ya, ona da delleniyorum anasını satayım. Şu Yahşi Cazibe' deki  Simge ve yanındaki sırık özellikle sinir bozucu, kurdukları her cümle fazladan geri zekalılık gösterisi anasını satayım.

Burada giyim kuşamın üstünde durmamın sebebi şu,  bazıları var ki sırf dizideki karakter ne giyiyor diye seyrediyor dizileri. Bi de böle iyi giyinenler oldu mu tamam, tiryakisi oldu..


Zaten dizileri yakışıklı, güzel, sempatik, iyi giyinen, iyi konuşan kişiler oynatarak izlenilebilir kılıyorlar. Gerizekalı kızlar çok yakışıklı bir erkek olduğu için dizinin anafikrini bile bilmeden tüm bölümlerini izliyor mesela. Ve bu popüler oyuncuların yaptığı her kötü şey, artık seyirciye daha sempatik gelmeye başlıyor.


Zaten hepimiz salağız, hepimiz gerizekalıyız, hepimizin umursadığı tek şey cinsellik, hepimizin en büyük eğlencesi karılarımızı kocalarımızı aldatmak, başka da bir şey bilmeyiz biz di mi..

Neden Kurtlar Vadisi dışında dinden bahseden bir dizi yok?

Neden Kurtlar Vadisi dışında insanların gözlerini açmak için yapılan bir dizi yok?

Neden lan?

Adamın dibisiniz şekerimm
Biz masonları da, illuminatiyi de, pkk nın planlarını ve kimlerden emir aldığını ve de nasıl yapılandığını da Kurtlar Vadisi'nden öğrendik anasını satayım.


Ve Kurtlar Vadisi Terör ' ün nasıl 1 bölüm yayınlandıktan sonra yayından kaldırıldığını hatırlayın..

Her bölümünde açıkça sex yapan diziler yayında yıllarca kalırken, gerçeklerden bahseden ve insanlara bir şeyler göstermeyi amaçlayan Kurtlar Vadisi Terör yayından kaldırılıyor..

Bu bile tek başına her şeyin kısa bir özeti..


Bu sadece işin ulusal boyutu ama, bir de uluslararası boyutu var, ki o başka bir yazının konusu. Daha bu işin MTV' si , Hollywood ' u falan var..


Burada sana dayatılan  ''cinsellikle ilgilen, karını veya kocanı aldat bu artık normal bir şey çünkü, modern ol biraz aldatmakta bişey yok '' gibi şeyler ciğersiz.


Seni ahlakından uzaklaştırırlarsa istedikleri herşeyi tereyağından kıl çekme kolaylığında hallederler. Çünkü toplumları birarada tutan şey  ''kültürdür''. Ve bizim kültürümüzde ahlak birinci sırada yer alır. Sen, seni bir arada tutan şeyi senden almalarına izin verirsen, kendi özgürlüğü satmış olursun..


Hep özgür olabilmeniz dileğiyle...